Merhabalar!
Bugünkü yazım için farklı bir konseptim var. Geçen hafta hiç sıkılmadan iki kere izlediğim ve izlerken çok eğlendiğim bir filmden bahsedeceğim. Filmin adı: 엑시트 yani Exit(Çıkış). Önce film hakkında biraz bilgi verip sonrasında filme dair düşünce ve yorumlarımı sizlerle paylaşacağım.
EXIT (엑시트) - 2019
Filmin türü: Aksiyon, komedi
Süre: 103 dk
İzleyici kitlesi: +12
Koreli izleyicilerin puanı: 8.99
Yönetmen: Lee Sang-geun
Aldığı ödüller: Mavi Ejderha En İyi Yeni Yönetmen Ödülü
Baeksang Sanat Ödülleri En İyi Senaryo Ödülü
Grand Bell En İyi Editing Ödülü
Mavi Ejderha Sinematografi Ödülü
Oyuncular:
Jo Jung-suk
(Yong-nam)
Im Yoon-ah
(Eui-joo)
Go Doo-shim
(Yong-nam'ın annesi)
Park In-hwan
(Yong-nam'ın babası)
Kim Ji-young
(Yong-nam'ın ablası)
Kim Kang-hoon
(Yong-nam'ın yeğeni Ji-ho)
Kang Ki-young
(Müdür Goo)
Filmin Konusu: Yong-nam ailesindeki kimseye kendini kabul ettirememiş, yeğeninin bile kendisinden utandığı işsiz bir adamdır. Ailesinin evinde yaşıyor, ablasından harçlık alıyordur. Günlerini mahalle parkında spor yaparak ve çeşitli şirketlere iş başvurusunda bulunarak geçiriyordur. Annesinin 70. yaşı için düzenlenen parti için aile üyeleri Bulut Bahçesi adlı şirketin çok amaçlı salonunda toplanır. Yong-nam, Bulut Bahçesi'nde daha önce beraber kapalı alan tırmanışı tırmanışı yaptığı ve hala unutmayı başaramadığı eski aşkı Eui-joo ile karşılaşır. Beklenmedik olaylar gelişecek ve Bulut Bahçesi'nin müdürü Goo'nun işgüzarlığı Yong-nam ve Eui-joo'yu büyük fedakarlıklar yapmak zorunda bırakacaktır. Yetenekli ikili yüz yüze geldikleri tehlikelerin üstesinden gelebilecek midir?
Filme puanım: 8/10
Trailer 1
Trailer 2
Film incelemesi: <Dikkat! Buradan sonrası spoiler içerir. Filmi izledikten sonra okumanız önerilir.>
Aslında bu tarz kaçış, felaketten kurtulma filmlerine pek sıcak yaklaşmam. Çünkü işlenebilecek neredeyse tüm konular işlenmiştir ve bir süre sonra aynı filmi farklı oyunculardan izliyormuş gibi hissetmeniz olağandır. Filmin kendini izletebilmesi için ekstra bir şeyler sunması gerekir size. (Parazit'in yönetmeni Bong Joon-ho, Host filmiyle bunun alasını yapmıştır.) İşte Exit de bunu başarmış bir film. Yong-nam'ın ailede kimse tarafından adam yerine konmaması, zavallılığı sizi empati kurmaya itiyor ve bu acınası karakteri içselleştirmeye başlıyorsunuz. Tabiki de bunda Yong-nam'ı canlandıran Jo Jung-suk'un rolü göz ardı edilemez. Eğer karakterler ve aile bağları bu kadar derinlikli sunulmasaydı film benden 6 puandan fazlasını alamazdı.
Evet Jo Jung-suk harika iş çıkarmış fakat ne yazık ki Eui-joo'yu canlandıran Yoon-ah için aynı şeyi söyleyemeyeceğim. Ağladığı - ya da ağlamaya çalıştığı - sahneler biraz canımı sıktı. İdollerin sadece fizikleri ya da yüzleri güzel diye, oyunculuk yetenekleri göz ardı edilerek dizi veya filmlerde oynatılması ne kadar doğru bilemiyorum. Ama diğer oyunculukların oldukça iyi olması (özellikle Yong-nam'ın anne ve babası), Yoon-ah'nın göze batmasını engellemiş. Gerçek bir aile -sülale mi desem yoksa😄- havası yakalanmış. Ve bu aileyi izlerken gerçekten çok eğlendim. Müdür Goo tek yönlü bir karakter olarak gösterilmiş. Hakkında söylenebilecek pek bir şey olduğunu düşünmüyorum. Şirin yeğeni Ji-ho'yu canlandıran Kang-hoon'un geleceği çok parlak görünüyor. Gerçek bir yeğen bu kadar yeğenlik yapamazdı😂👍
Filmi ilk izlediğimde baya güldüm. Karakterler o kadar zavallılardı ki en üzücü sahnelerde bile içimden yükselen kıkırtıyı bastıramadım. Özellikle Yong-nam ve Eui-joo'nun reklam figürleriyle beraber ok yaparak öğrencileri kurtardıkları sahne üzücü olduğu kadar komik bir sahneydi. Kendimi burnumu çekerek kahkaha atarken buldum.Çaresizce yerde yatarkenki halleri uzun süre gözümün önünden gitmeyecek sanırım.
İkinci kez izlediğimde Koreli bir arkadaşımla birlikteydim. Oklu sahneye onun yorumu çok daha farklıydı. Aklına Sewolho feribot kazasının geldiğini söyledi. Aynı travmatik süreci yaşamadığımdan benzer tepkide bulunmamam normal fakat utanmadım da değil.
Film Kore'nin iş kültüründeki hiyerarşiye de sık sık değinmiş. İyi niyetli ama işsiz Yong-nam kimsenin saygısını kazanamıyor. Gelen deprem mesajının ardından, asıl felaketin kendi başlarında olduğunu konuşuyor arkadaşıyla: İşsizlik. Kurtarmaya gelen helikopterin alçak binanın çatısındaki Yong-nam ve Eui-joo'yu bırakıp daha yüksek bir binanın çatısındakileri kurtarmaya gitmesi, Yong-nam'ın öyle bir binada iş bulacağım diye Eui-joo'ya söz vermesi aslında hep aynı yere işaret ediyor. Ne kadar yüksekteysen o kadar iyi. (Biraz daha düşününce Yong-nam ve Eui-joo'nun kurtardıkları öğrencilerin kendilerinden daha aşağıda durduklarını fark ettim. Bu acımasız besin zincirinin ancak fedakarlıkla üstesinden gelebiliriz.)
Filmin temposu hiç düşmedi. Normalde çok çabuk sıkılan ben ekrandan gözümü bir an bile ayırmadan, ikili ha düştü ha düşecek gerim gerim gerildim. Çok güldüm ve özellikle ikincide çok ağladım. (Bu kadar çok ağlamam normal değil, sanırım duygusal bir dönemime denk geldi😅) Telefon ekranlarına vurarak tatata kodu eşliğinde helikopter çağırdıkları sahnede tüylerim diken diken oldu. Aynı durumda ben olsam nasıl davranırdım düşünmedim değil.
Droneların toplanıp gazın yayılmasını engellediği ve ipin boruya geçirildiği sahneler iyi düşünülmüş. Bence hiç zorlama değildi, çünkü Kore bir teknoloji ülkesi💁 Zorlama olduğunu hissettiğim tek yer sonda ikilinin tentenin üstüne düşmesiydi. Bu sahne hiç çekilmeyebilirdi ya da daha güzel sonuca bağlanabilirdi diye düşünüyorum.
Bu arada Bulut Bahçesi ayrıntısına bayıldım. Bina, resepsiyonun arkasında yer alan duvar resmindeki gibi bulutlar içindeki bir kaleye dönüştü gaz nedeniyle. Ne demişler, şeytan ayrıntıda gizlidir.
Filmi Kore'de 9 milyondan fazla kişi izleyince Jo Jung-suk ve Yoon-ah beraber, teşekkür amaçlı film müziklerinden Superhero'ya bir dans kareografisi hazırlamışlar. Bu eğlenceli kareografi videosunu aşağıdan izleyebilirsiniz:
Evet! Oldukça uzun bir inceleme oldu. Umarım beğenmişsinizdir😊 Blogumda bu tarz içerikleri daha fazla görmek istiyorsanız lütfen aşağıya yorum bırakmayı unutmayın. Yarın görüşmek üzeree🙆
Esen kalın💗
Yorumlar
Yorum Gönder