Herkese merhabalar!
Son bir haftadır hem çalıştığım hem de her gün bloga yazı yüklediğim için çok ama çok yorulmuştum. Dün sadece varyete şovları izledim, webtoon okudum ve dizi izledim. Uzun süredir bu kadar boş bir gün geçirmemiştim sanırım😁
Her neyse, sonuçta iyice dinlenip bugün yine çok enerjik bir şekilde blogun başına oturdum. Evet, geçen hafta pazar gününden itibaren açmaya başladığım deyim pazarının ikincisiyle karşınızdayım. Bugün yine çok eğlenceli deyimler seçtim.
Hazırsanız başlayalım! ㄱㄱ!
1. 배가 아프다
Önce kelimelere bakalım:
배: Karın
아프다: Ağrımak
Yani "karnı ağrımak". Birisi tanıdığı birini kıskandığında bu deyim kullanılır. Bir örnekle pekiştirelim:
그는 친구가 로또에 당첨되자 무척이나 배가 아팠다.
( O arkadaşı piyangoyu tutturunca çok kıskandı.)
2. 귀가 얇다
Önce kelimelere bakalım:
귀: Kulak
얇다: İnce
Yani "kulağı ince". Koreliler başkalarının sözüne ya da tavsiyesine kolayca kanan kişiler için bu deyimi kullanırlar. Hemen bir örnekle pekiştirelim:
귀가 얇은 지수는 또 엉뚱한 물건을 사 았다.
( Kulağı ince Jisu yine tuhaf bir şey satın alıp geldi.)
3. 간이 콩알만 해지다
Kelimelere bakalım:
간: ciğer
콩알: fasülye tanesi
-만 하다: kadar olmak
Yani "ciğeri (küçülüp) fasülye tanesi kadar olmak/kalmak". Çok korkulan durumlarda kullanılan bir deyimdir. Bizdeki "ödü patlamak" deyimiyle aynı anlama gelir.
Bir örnekle pekiştirelim:
개가 짖어대서 간이 콩알만 해졌다.
( Köpek havladığından ciğerim fasülye kadar kaldı.)
( Bu film, çok korkunç.
Di mi! Ben (bu tarz şeylere) zor şaşırırım ama son sahnede ciğerim fasülye kadar kaldı.)
Evet arkadaşlar😊 Bu pazar da deyimler pazarından birbirinden güzel deyimler öğrendik. Korece defterinize not alıp yatmadan önce tekrara etmeniz öğrendiklerinizin kalıcı olmasını sağlayacaktır. Lütfen soru, düşünce ve önerilerinizi aşağıya yorum olarak bırakmayı unutmayın. Yarın görüşmek üzere🙋
Esen kalın💗
Yorumlar
Yorum Gönder